18 Mart Törenleri sırasında okuduğu şiirin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı öpmek istediğini söyleyerek yanına giden Doğu Türkistanlı 5 yaşındaki Mücahid’in, 16 yıllık aile dramının sona ermesi için Erdoğan’dan yardım istediği ortaya çıktı.
Başbakan Erdoğan’ın yardımıyla minik Mücahid, hiç görmediği ağabey ve ablasına kavuştu.
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yıl kutlamalarında kürsüye çıkarak Mehmet Akif Ersoy’un ‘Çanakkale Şehitlerine’ şiirini okuyan 5 yaşındaki Mücahid’in büyük bir aile dramının ortasında büyüdüğü ortaya çıktı. Şiir okuduktan sonra binlerce kişinin önünde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı öpmek istediğini söyleyen Mücahid’in, verdiği mektupla aile dramını anlatarak Erdoğan’dan yardım istediği öğrenildi. 16 yıldır Çin’in ülkeden çıkışına izin vermediği için ailesinden uzakta kalan ağabeyi ve ablasının Türkiye’ye getirilmesi konusunda Erdoğan’dan yardım isteyen Mücahid, altı aylık diplomatik görüşmenin ardından ailesinin bir araya gelmesini sağladı.
Mücahid’in sona ermesi için Erdoğan’dan yardım istediği dram, 1997’de başladı. Çin’in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’ne bağlı Kaşgar kentinden gördüğü baskılar nedeniyle ailesini alıp göç etmeye karar veren baba Mir Kamil Kaşgarlı, Çin’deki uygulamalar yüzünden tek başına Pakistan’a kaçmak zorunda kaldı. Geride 3 yaşındaki oğlu Selahaddin, 1 aylık kızı Şerafet ve eşi Azize Kaşgarlı’yı bırakan Mir Kamil Kaşgarlı, kısa bir süre kaldığı Pakistan’dan Suriye’ye, bir yıl sonra da Türkiye’ye göç etti. Çin’in o dönem 35 yaşından küçüklere pasaport verilmesine müsaade etmeyen yasaları üzerine anne Azize Kaşgarlı’nın yaşı büyütülerek pasaport alındı ve böylelikle anne de Türkiye’ye geldi. Ancak yine de geride iki çocuk kaldı. Çocuklara pasaport alıp Türkiye’ye getirmek isteyen aile, 16 yıl boyunca hiçbir çabasında başarılı olamadı.
MİSAFİRLERİ, BAŞINA DERT OLDU
Bir anne-babanın evlatlarından 16 yıl boyunca ayrı kalmasına neden olan olay ise baba Mir Kamil Kaşgarlı’nın, Türklere uygulanan zulmü fotoğraflamak isteyen 2 yazarı misafir etmesiyle başladı. Pakistan’da gördüğü eğitim sonrasında memleketi Kaşgar’a dönen baba Kaşgarlı, Pakistan’da dost olduğu bir yazarın ricası üzerine Bosna’da Sırpların uyguladığı şiddeti görüntülemiş olan ve Doğu Türkistan’ı da görüntülemek isteyen bir yazarı misafir etti. Kaşgar sokaklarını görüntüleyen yazar, sonrasında bir başka yazar arkadaşını Kaşgarlı’ya gönderdi. Kaşgar’ı görüntüleyen yazarın Çin Polisi tarafından fark edilmesi ise büyük bir krizin başlamasına neden oldu. Yazara rehberlik eden kişinin Mir Kamil Kaşgarlı olduğunun tespit edilmesi üzerine, Kaşgarlı gözaltına alınarak sorguya çekildi. Yazarı neden misafir ettiği ve neden Kaşgar’ın fotoğraflandığının sorulması üzerine Kaşgarlı ifadesinde; “Bir kitabı için kapak fotoğrafı olarak Kaşgar camilerini kullanmak istemiş. Ben de yardımcı oldum” diyerek kendisini savundu.
“KAÇMASAM, 20 YIL HAPİS YATACAKTIM”
Sonrasında yaşadıklarını İlyas Çolak’a anlatan Kaşgarlı; “Çin’de eğer etrafınızda 20-30 kişi olursa, tehdit olarak algılanırsınız. Kaşgar’da yabancı dil bilmem nedeniyle insanlar beni seviyordu. Yazarlar da gelince baskı görmeye başladım. Sürekli takip ediliyordum. Hapishanede değildim ama sokakta hapis hayatı yaşıyordum. Orada insanlar selamlaşmaya bile korkar, 4 kişi bir aradaysanız, tehlikedesiniz demektir. Hiçbir gerekçe olmadan insanlar hapse atılabilir. Kaçmasam, bu olaylar yüzünden 15-20 yıl hapis yatmak zorunda kalacaktım.” dedi.
Yanına gelen Mücahid’e nerede oturduklarını soran Erdoğan, Ankara yanıtını alınca “Ankara’da seninle buluşalım” cevabını verdi. İki hafta sonra ise Kaşgarlı Ailesi, Başbakan Erdoğan’ın TBMM’deki Başbakanlık Ofisi’nde Erdoğan’la buluşarak yaşadıkları dramı bu kez kendileri anlattılar. Kaşgarlı Ailesi’nin yaşadıklarından etkilenen Erdoğan ise hiç vakit kaybetmeden çocukların Türkiye’ye getirilmesi için girişimlerin başlaması talimatını verdi. Dış İşleri Bakanlığı aracığıyla Çin’le görüşmeler gerçekleştiren Türkiye, tüm yasal işlemlerin yapılmasının ardından Doğu Türkistan’ın Kaşgar kentindeki Selahaddin ve Şerafet’in 6 ayda Ankara’ya getirilmesini sağladı. 16 yıl sonra çocuklarına sarılan Mir Kamil ve Azize Kaşgarlı, şimdi ise bu kavuşmayı sağlayan Erdoğan’a teşekkür etmek istiyor. Anlatırken gözyaşlarını tutamayan baba Kaşgarlı, Erdoğan’a teşekkür etmenin çok zor olduğunu ifade ederek; “Başbakan’ın bu iyiliğine karşılık vermemiz çok zor. Bize yaptığı, çok büyük bir iyilik. Elimizden sadece Allah razı olsun demek gelir. Şimdi ailemizin tamamıyla yanına giderek, kendisine teşekkür etmek istiyoruz” dedi.
Google+